Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, güneş ve rüzgar enerjisinin “enerjinin yeni kralı” gibi yakıştırmalar aldığını ve bu alanlarda Türkiye’nin öncü ve örnek ülke olacağına inandığını belirterek, “Bu inancımızın en önemli göstergesi olarak GES ve RES yatırımlarımızda gaza sonuna kadar bastık” dedi.
Makro stratejilerin tartışılıp sektöre yön vermesini hedefleyen ICCI 2021 Konferansı, enerji platformu ICCI ve Türkiye Kojenerasyon Derneği tarafından dijital olarak gerçekleştirildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in de konuşmacı olarak katıldığı konferansa Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komitesi Başkanı Ziya Altunyaldız, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, DEİK Enerji İş Konseyi Başkanı Haluk Kalyoncu ve Türkiye Kojenerasyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Aydın da katıldı. Çok sayıda sektör temsilcisinin de yer aldığı konferansta konuşan Bakan Dönmez, enerji sektörünün birçok paydaşını bir araya getiren bir anlayışla attıkları adımları her geçen gün hızlandırdıklarını belirtti. Bakan Dönmez, tüm dünyada enerjinin geleceği olarak kabul edilen yenilebilir enerji alanında yüksek üretim, yerli teknoloji ve yetişmiş insan kaynağı temelinde yükselen bir sektör kurmakta kararlı olduklarını dile getirdi. Anadolu’nun kızgın güneşini, güçlü rüzgarlarını ve coşkun suyunu enerji dönüştürdüklerini belirten Bakan Dönmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Özellikle yenilenebilir enerjide attığımız adımlarla kurulu gücümüzü 98 bin 493 megavata yükselttik. Toplam kurulu güç içerisindeki yenilenebilir enerji oranımız ise yüzde 53’e ulaştı. Bugün yenilenebilir enerji kurulu gücü açısından dünyada 12, Avrupa’da ise 5. sıradayız.”
“GES ve RES yatırımlarımızda gaza sonuna kadar bastık”
Güneş ve rüzgar enerjisinin “enerjinin yeni kralı” gibi yakıştırmalar aldığını belirterek, bu alanlarda Türkiye’nin öncü ve örnek ülke olacağına inandığını vurgulayan Bakan Dönmez, “Bu inancımızın en önemli göstergesi olarak GES ve RES yatırımlarımızda gaza sonuna kadar bastık” dedi.
Bakan Dönmez, Türkiye’nin 2002’de 19 megavat rüzgar enerjisi kurulu gücünü 10 bin megavatın üzerine çıkarmayı başardıklarını belirterek, “Böylece önemli bir eşiği başarıyla geçmiş olduk. Güneş enerjisinde 7 bin 435 megavata ulaşarak 10 bin megavatlara doğru hızla ilerliyoruz. Hem RES hem GES kurulu gücümüze önümüzdeki yıllarda 10’ar bin megavat daha ilave etmeyi amaçlıyoruz. Böylece dünyada 13 ve Avrupa’da 8. olduğumuz rüzgarda, dünyada 18 ve Avrupa’da 8. olduğumuz güneşte çok daha ön sıralarda yer alacağız” diye konuştu.
“Kojenerasyon tesislerimizin kurulu gücü 4 bin 600 megavatı aştı”
Türkiye’de enerji ve çevre ilişkisi, verimli üretim ve düşük maliyet açısından çok önemli olarak gördükleri kojenerasyon tesislerinin sayısı ve gücünün her geçen gün arttığına dikkati çeken Bakan Dönmez, “Kojenerasyon tesislerimizin kurulu gücü 4 bin 600 megavatı aştı, 5 bin megavata doğru ilerliyoruz. Isı ve elektriği aynı anda üreten çok daha verimli bir çalışma prensibine sahip bu tesislerimize olan desteğimizi de artıracağız” ifadelerini kullandı.
Dönmez, ısı ihtiyacı olan tüm sektörlerde kullanılabilen kojenerasyon teknolojisinin çimento, demir-çelik, kağıt ve gıda üretimine hayat vererek üreten Türkiye hikayesinde önemli bir rol üstlendiğini aktardı.
“Kojenerasyon tesislerimiz ‘bir taşla dört kuş vuran’ üretim merkezlerimizdir”
İlerleyen süreçte kullanımının daha da artacağını düşündükleri kojenerasyon teknolojisi ve tesislerin önünü açmak için ellerinden geleni yapmakta kararlı olduklarını belirten Bakan Dönmez, şunları söyledi:
“Sektörün talep ve istekleri doğrultusunda daha verimli bir üretim için gereken adımları atacağız. Isı ve elektrik üretimini aynı anda yapması nedeniyle ilk bakışta ‘bir taşla iki kuş’ vuruyor gibi duran kojenerasyon tesislerimiz, karbon salımını engellemesi ve verimli üretim yapmasıyla ‘bir taşla dört kuş vuran’ üretim merkezlerimizdir. Bu merkezlerimizin geleceğe daha güçlü yürümesi için hem bakanlığımız hem de EPDK’da yapılan çalışmalara büyük bir önem veriyoruz. Enerji piyasalarının doğasını ve piyasa işleyişini bozmayacak şekilde güçlendirme çalışmalarını da ülkemizin yarınları için kıymetli görüyorum.”
